Yazar Sevtap Kaya Nurgönül ile Sohbet

Scroll down to content

Yazmak ne demek sizin için?

Yazmak benim için bir yaşam biçimi. Nefes almak gibi bir şey. Aşk gibi bir şey. Aşksız yaşayamamak gibi bir şey.

Mavi İstila, Canımın Dip Mavisi ve Mavi’den Su Yeşili Düşler.. Üç kitabınızda da ortak bir renk var: Mavi. Nedir hikâyesi?

Evet. Mavi benim için sadece bir renk değil. Gökyüzü ve deniz gibi özgür, uçsuz bucaksız bir özgürlük, sonsuzluk ve en önemlisi umut demek…

Şiirin hayatınızda bir yeri mi var yoksa hayatınız şiirin ta kendisi mi?

Evet şiirin hayatımda özel bir yeri var. İlk göz ağrım. Ama aynı zamanda her hayatın da bir şiir olduğunu düşünüyorum, yazmasını bilene…

Yazınınızın beslendiği kaynak neresi?

Bu soruyu daha evvel başka birkaç röportajımda daha cevaplandırmıştım. Yazımın beslendiği kaynak öncelikle aşk tabii ki, içinde aşk olmayan her şey biraz yalan ve yavandır çünkü. Ama çocukluğum ve geçmişim benim için büyük bir ilham kaynağı. Orası derin bir kuyu gibi ve ben her defasında o kuyudan bir şeyler çekip çıkarıyorum gün yüzüne…

Yazmasaydınız delirir miydiniz? Ne eksik olurdu hayatınızda ya da daha mı güzel olurdu her şey? Yazmak, biraz da soru sormak ve o sorulara asla cevap bulamamak ya.

Yazmasaydım delirirdim sanırım. Uzun bir süredir pek yazamıyorum. O kadar anlamsız ve derin bir boşluk ki bu, tarifi zor. Ama yine de parça parça da olsa dökülüyor yüreğim satırlara şükür ki, yoksa hakikaten çıldırabilirim.

Daha çok okunmak mı yoksa yazdıklarınızla daha az insanın yüreğine gerçekten dokunmak mı mutlu eder sizi?

Aslında her ikisi de… Yani hem yüreklere dokunmak hem de çok okunmak her yazarın isteyeceği bir durum sanırım. Yine de ille bir tercih yapmak gerekirse, tabii ki yüreklere dokunabilmeyi tercih ediyorum.

Yazdıklarıyla, söyledikleriyle, eylemleriyle… Size ilham olan birileri var mı?

İlham olan değil belki ama kendimi satırlarında bulduğum, bütünleştirdiğim biri var, sevgili Didem Madak. O’nu ilk okuduğumda tanımıyordum ve büyük şokla beraber büyük bir duygusallık yaşamıştım. Ben bu şiiri ne zaman yazdım acaba hissine kapılmıştım. Sonra Didem Madak’ı ve şiirlerini tanıdıkça, ona olan hayranlığım arttı, kendimi daha çok yakın hissettim bu özel insan ve kaleme. Işıklarda uyusun…

Ülkeden, dünyadan, kainattan yana umutlu musunuz?

Umudumu hiçbir zaman kaybetmedim. Genellikle hüznü yazan bir kalem olmama rağmen, beni yakından takip eden okurlarım çok iyi bilirler ki, en karamsar şiirimin veya yazımın içinde bile bir yerlerde muhakkak umut vardır.

Bundan sonrası için hayat adına, sanat adına, edebiyat adına neler hayal ediyorsunuz?

Güzellik elbette. Her ne yaşanacaksa veya yapılacaksa, mutlaka güzel ve güzele dair olmalı. O yüzden tüm beklentilerim ve umudum hep iyiye ve güzele dair…

 

*Bu söyleşi dostsohbeti.com için Emre Çakır tarafından yapılmıştır. Sadece kaynak belirtilerek belirli bir kısmı alıntılanabilir.

Bir Cevap Yazın

dostsohbeti.com "Türkiye'nin Röportaj Sitesi" sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et